- camide
- а женск. от camit
ecsamı camide — а) неоргани́ческие тела; б) неодушевлённые предме́ты
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
ecsamı camide — а) неоргани́ческие тела; б) неодушевлённые предме́ты
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
CAMİD — (Câmide) Ruhsuz, sert, katı madde. Cansız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİHRAB — Camide imamın namaz kılarken cemaatin önünde durduğu yer. * Şiddetli harbeden cengâver. Bahadır. * Evin şerefli yüksek yeri, çardak. * Meclisin sadrı ve ekrem mevzii. * Mc: Harb âleti. * Orman. * Melikin hususi makamı. * Mc: Şeytan ve hevâ ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİNBER — Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü. (Rif at mânasına olan nebr den ism i âlettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy i İlâhinin tebliğ makamı olduğundan, o vesvese i siyasiyenin hakkı yoktur ki o makâm ı âliye çıkabilsin. S … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başmaklık — is., ğı 1) Camide ayakkabı konulan yer 2) tar. Padişahın anne, kız kardeş, kız ve hasekilerine bağlanan ödenek, has, arpalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılınmak — nsz Kılma işi yapılmak Camide namaz kılınır … Çağatay Osmanlı Sözlük
köy imamı — is. Köydeki camide görevli imam … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahalle imamı — is. Mahalledeki mescitte veya camide görevli imam … Çağatay Osmanlı Sözlük
minare — is., mim., Ar. menāre Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için camide müezzinin ezan okuduğu, sala verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı Sokak kapısını çalarken, minarede akşam ezanı okunuyordu. Y. Z. Ortaç Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
müderris — is., esk., Ar. muderris 1) Ders veren, profesör 2) Medresede veya camide öğretmen … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabutluk — is., ğu 1) Camide boş tabutların konulduğu yer Mahalle camiinin tabutluğundan çıkarak kaçmaktayken peşlerine düşülür. H. R. Gürpınar 2) Ancak bir kişinin hareket etmeden ayakta durabileceği özel işkence bölmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vaiz — is., Ar. vāˁiẓ Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük